Yüksek kar vaadi, karşılıksız araç satışları… Dolandırıcılık haberlerine her gün bir yenisi eklenirken bu kez ‘sazan sarmalı’ dolandırıcılığının başrolünde imamlar var.
Birgün yazarı Timur Soykan “Ayasofya Müezzini ‘Sazan Sarmalı’nda çıktı” başlıklı yazısında olayın detaylarını anlattı.
Soykan, olayın başlangıcını şöyle anlattı:
“Ahmet Cengiz, İstanbul Bağcılar’daki camide imamlık yapıyordu. Bir iddiaya göre; hitabeti iyi olan bu imama araç kiralama filosu olan Elibol Taşımacılık Turizm İnşaat ve Gıda Sanayi Ltd Şti’nin sahibi Engin Elibol, bir iş teklifinde bulundu. Otomobil satış işini birlikte yapacaklardı. Ahmet Cengiz’in kendisi gibi imam olan Sinop’taki kuzeni Halil Cengiz’in tayinini İstanbul’a çıkarttılar ve birlikte bu işe girdiler. CNGZ Filo ve Araç Kiralama Kurumsal Hizmetleri Ltd Şti’yi İstanbul Esenler’de ikisinin de adı Hatice Cengiz olan eşlerinin üzerine kurdular.
Ayasofya’nın sesiyle meşhur müezzini Rıdvan Akbaş da Durağanlı’ydı. İddiaya göre; Rıdvan Akbaş, CNGZ şirketiyle Durağan’da Haktan Otomobil’in sahibi Halil İbrahim Aktan’ın bağlantısını kurdu.”
SENDİKA FAALİYETİ ÇİN İZİN ALDILAR
2021 yılında başlayan ‘organizasyon’ için Ahmet Cengiz ve Halil Cengiz, sendikal faaliyette bulunacakları gerekçesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ücretsiz izin aldı. Faaliyetlerinin merkezinde ise memleketleri Sinop’un Durağan ilçesi yer aldı.
CAMİLERİ KULLANDILAR, DEVLETİ ARKALARINA ALDILAR
Halil Cengiz ve Ahmet Cengiz araç satışına başlamadan önce köyde ve ilçede ‘hayır’ işleri yaptılar. Caminin tadilatını yapan, Kuran kursuna giden çocuklara dondurma dağıtan Cengizler güven toplamaya çalıştı.
Sazan sarmalını kuran imamlar, iddiaya göre devlet görevlilerini de arkalarına aldılar. Durağan Belediye Başkanı Ahmet Kılıçaslan’a Volvo cip, İlçe Jandarma Komutanlığı’na drone hediye ettiler.
RTE PLAKALI LÜKS OTOMOBİLLER
Soykan olayın devamını şöyle anlattı:
“Bu sırada Durağan ilçesinde CNGZ ve Haktan Otomotiv ortak galeriler açmıştı. Sıfır otomobil bulunmazken Durağan’daki ‘bolluk’ kulaktan kulağa yayılmıştı. Sadece ilçedekiler değil, Sinop merkez, komşu Samsun, Tokat, Kastamonu ve çevre ilçedekiler de otomobil alabilmek için sıraya girmişti. Parası olmayanlar ev ve tarlalarını, otomotiv şirketlerine devrederek ödeme yapmıştı. Bu sırada CNGZ ve Haktan şirketleri aldıkları tapularla inşaat işine de başladı.
Zaten sazan sarmalında güven yaratmanın en kestirme yolu siyasetti ve bunu sonuna kadar kullanıyorlardı. Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk harflerinden oluşan plakaları lüks otomobillerindeydi. Hatta birbirlerinin ‘RTE’ plakalı otomobillerini sık sık sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlardı.
İstanbul’da da tezgah aynı yöntemle işliyordu. Halil İbrahim Aktan’ın, Sinoplu AKP Bağcılar İlçe Başkanı Rüstem Tüysüz, AKP Sinop Milletvekili Nazım Maviş, Bağcılar Belediyesi AKP’li Meclis Üyesi Şükrü Biçer ile fotoğrafları siyasi bağlantılarını ortaya koyuyordu.
Tabii ki yüksek siyasetle fotoğraflar olmazsa olmazdı. Halil İbrahim Aktan ile kardeşi Şaban Aktan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tabii ki Süleyman Soylu ile fotoğrafları albümlerdeydi.
Çok sayıda imam, uygun fiyattan otomobil almak için sazan sarmalına düşmüştü.”
BAKANLIĞIN ÖNLEMİNİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRDÜLER
Otomobil satışının başlamasının ardından, bakanlık tarafından uygulanan ‘6 ay 6 bin kilometre’ şartı ise fırsata dönüştürüldü. Araç satışını hemen yapamayacaklarını, 6 ay sonra devredeceklerini söyleyerek hiçbir yasal karşılığı olmayan sözleşmeler imzaladılar.
500 MAĞDUR, 400 MİLYON TL
2023 yılında sazan sarmalında yüz milyonlarca lira toplanmıştı ve tezgah toplanmalıydı. Çoğunluğunu imamlar ve Durağanlıların oluşturduğu mağdurlar, otomobillerin satışının yapılmasını istedi. Ama aylarca oyalandılar. Sonunda CNGZ Şirketi’nin sahipleri telefonları açmamaya başladı. Haktan Otomotiv ise CNGZ ile ortaklıklarının olaylı şekilde bittiğini iddia ediyordu. CNGZ, kendisine ulaşabilen mağdurlara araçları ya da para ödemelerini Elibol Şirketi’nin yapacağını söylüyordu. İşin içinde siyasilerin de olduğunu anlatıp şikayetçi olanların paralarını, otomobillerini alamayacağı tehdidinde bulundular. İddiaya göre; 500 mağdur vardı ve 400 milyon TL’lik vurgun yapılmıştı. Mağdurlar arasında hakimler, savcılar, emniyet görevlileri de vardı.
Bu sırada sazan sarmalların mağdurları pek çok şehirde savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Sosyal medyadan birbirlerine ulaşan mağdurlar, WhatsApp grupları kurdu ve tezgahın büyüklüğünü fark ettiler. Ancak tehdit edildiği ya da devlet memuru olduğu için korkup şikayetçi olmayan çok sayıda mağdur vardı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Müdürlüğü, yargı, AK Parti teşkilatı, Sinop Federasyonu, hemşeri derneklerinden çok sayıda insan mağdur oldu.
‘KORUNUYORLAR’
Ağustos 2023’te şikayetlerin başlamasına karşın Ahmet Cengiz, Halil Cengiz, Engin Elibol ve paravan şirketler kuran iki şirket çalışanı 17 Kasım 2023’te tutuklandı. 5 kişi adli kontrolle bırakıldı. Ancak hep işlerin başında olan Halil İbrahim Aktan’a dokunulmadı. Mağdurlar sazan sarmalındaki çok sayıda ismin korunduğunu, dolandırıcılık organizasyonunun çok daha büyük olduğunu savunuyor.”
(YAZININ TAMAMI)
(HABER MERKEZİ)