Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) abluka altındaki Gazze Şeridi’nde işlenen suçların sorumluları hakkında tutuklama emri çıkarılması çağrısında bulundu.
Iştıyye, Ramallah’ta haftalık Bakanlar Kurulu toplantısının açılışında konuştu.
Gazze’yi “kan vadisine” çeviren İsrail saldırılarını durdurmak için vicdan sahiplerinin ve insani değerlerin savunucularının ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Filistin Başbakanı, “UCM, ölüm makinesini durdurmak için ihtiyati bir adım olarak suçlular hakkında tutuklama emri çıkarmalı.” dedi.
Konuşmasında İsrailli aşırı sağcı Miras Bakanı Amihai Eliyahu’nun nükleer bomba kullanmanın Gazze’ye yönelik olasılıklardan biri olduğuna ilişkin açıklamasına da değinen Iştiyye, İsrailli Bakan’ın yaklaşık 10 bin can kaybı, 25 binden fazla yaralı ve 1 milyon sığınmacıyla yetinmeyip Gazze’de Hiroşima’yı, İsrail’in sahip olduğu nükleer bombalarla soykırım yapıldığını görmek istediğini söyledi.
Iştiyye, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Tevrat’a atıfta bulunarak, öldürme, katliam ve soykırımı haklı gösterdiğini, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın “insansı hayvanlarla savaştığına” inandığını, eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı emekli General Giora Eiland’ın da eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket yaratarak Gazze Şeridi’ni geçici veya kalıcı olarak yaşanmaz bir yer haline getirmesi gerektiğini düşündüğünü aktardı.
Gazze’deki manzaranın tahammül edilemez boyutta olduğunu belirten Iştiyye, çocukların bombalarla öldürüldüğünü, yaralıların tedavi edilemediğini, ambulansların canlı yayında vurulduğunu vurguladı.
Iştiyye, Birleşmiş Milletlerden Gazzeli çocuklarla dayanışma için “20 Kasım Dünya Çocuk Günü” kutlamalarının iptalini istedi.
Uluslararası Kızıl Haç Komitesine ihlalleri durdurmak için İsrail hapishanelerindeki tutuklulara yönelik sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunan Iştiyye, İsrail hükümetinin, “Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’ne 140 milyon dolar finanse ettiği bahanesiyle Filistin vergi fonundan yeni kesintiler yapılmasına karar verdiğine” dikkati çekti.
Iştiyye bunun, Batı Şeria’yı Gazze’den ayırmayı hedefleyen siyasi bir karar olduğunu, bunu kabul etmediklerini; Gazze’nin kendilerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu, Gazze’ye karşı sorumluluklarının arkasında durmaya devam edeceklerini vurguladı.
“Gazze’de yaşananlar yeni bir Nekbe”
Öte yandan Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İşgalci İsrail Gazze Şeridi’nde yaşayan 2 milyon 400 bin Filistinliyi alıkoyuyor, rehin alıyor, işkence edip, öldürüp, evlerini terk etmeye zorluyor, acımasız bombardımanlarla hayatlarını bir bilinmeze sürüklüyor, hareketlerini tamamen felç ediyor, onlara karşı savaş uçakları ve uluslararası yasaklı silahlar kullanıyor, Filistinliler ise bunların karşısında sığınacak güvenli bir yer arıyor ama sonuç alamıyor.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, tüm bunlar olurken İsrailli yetkililerin ve diğerlerinin, Gazze Şeridi’ne yönelik yıkıcı savaşları için daha fazla meşruiyet ve gerekçe arayışı bağlamında Gazze’de tutulan yaklaşık 240 İsrailli esir meselesine odaklandıkları kaydedildi.
Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin elektrik, su, gıda, ilaç, yakıt, iletişim gibi en temel haklarından ve temel ihtiyaçlarından mahrum bırakıldığına işaret edilen açıklamada, bazı ülkelerin İsraillilerin serbest bırakılması için çalışmaktan bahsederken, İsrail tarafından abluka altında tutulan 2 milyon 400 bin Filistinlinin ayrım gözetmeksizin özgürleştirilmesi meselesini görmezden geldiği vurgulandı.
İsrail ordusunun Filistinlileri Gazze Şeridi’nin kuzeyinden önce güneyine, ardından güneyinden başka ülkelere göç etmeye zorladığı vurgulanan açıklamada, “Bu zihinlerimize yeniden Nekbe olayını getiriyor. İsrail’in şu anda dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği ve derinleştirdiği Gazze Şeridi’nde yeni bir Nekbe’dir.” ifadeleri kullanıldı.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 30’a yükselirken, Kassam Tugayları’nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail’in saldırılarda 4 bin 800’ü çocuk, 2 bin 550’si kadın olmak üzere 9 bin 770 Filistinli öldürüldü, en az 24 bin kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 155 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı’na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 61 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.