Bacaklar kalınlaşıyor, kilo verince geçmiyor: Nedeni lipödem olabilir!

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Lipödem Hakkında Bilgi Verdi

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Kaan Memiş, lipödem hastalığı hakkında önemli bilgiler paylaştı. Lipödem, genetik temelli bir hastalık olup, vücudun belirli bölgelerinde (genellikle bacaklarda, kollarda ve kalçalarda) anormal yağ birikimiyle karakterizedir. Lipödem, kişiler arasında sıkça klasik obeziteyle karıştırılabilmektedir. Yağ dokusu, derinin altına daha yoğun yerleşir ve bu durum bacaklarda, kalçalarda ve bazen de kollarda şişlik ve şekil bozukluğuna neden olabilir.

Özel Bir Tanı Yöntemi Yok

Lipödem hastalığının en belirgin özelliği, vücudun orta kısmının normal kalırken alt kısımda anormal büyüme görülmesidir. Op. Dr. Memiş, lipödem tanısının genellikle klinik gözlem ve hasta hikayesine dayandığını belirtti. Özel bir kan testi ya da görüntüleme yöntemiyle kesin tanı konulamaz. Hastanın şikayetleri, vücudun alt kısmında asimetrik yağ birikimi düzeyi, basınca duyarlılık, ağrı hassasiyeti, kolay morarma ve kilo vermeyle düzelmeyen yağ dokusu gibi bulgular dikkate alınarak tanı konulur.

Kadınları Daha Çok Etkiliyor

Op. Dr. Memiş, lipödem hastalığının genellikle lenfödem veya obezite ile karıştırıldığını belirtti. Hastaların ayaklarının etkilenip etkilenmediğinin fizik muayene sırasında önemli bir ipucu olduğunu söyledi. Lipödem genellikle hormonel değişikliklerle tetiklenir ve kadınlarda daha sık görülür. Lipödem hastalığının belirtilerinden bazıları ağrı, hassasiyet, morarma ve deri altında küçük nodüllerdir.

Lipödem Tedavisinde Cerrahi Müdahale Önemli

Op. Dr. Ali Kaan Memiş, lipödem hastalarına erken teşhisin önemini vurgulayarak tedavinin kişiselleştirilmesi gerektiğini belirtti. Cerrahi müdahalenin genellikle en etkili tedavi yöntemi olduğunu söyleyen Memiş, liposuction (yağ alma) prosedürünün hastalara rahatlık sağladığını ifade etti. Ayrıca lenf drenajı, kompresyon tedavileri ve fiziksel terapinin destekleyici tedavi olarak kullanılabileceğini belirtti.

Lipödem Hastalarına Tavsiyeler

  • Erken teşhis çok önemlidir: Bacaklarda diyetle gitmeyen şişlik ve ağrı varsa uzman bir hekime danışılmalıdır.
  • Kilo alımına dikkat edilmelidir: Lipödem kilo vermekle geçmese de kilo alımı hastalığı kötüleştirebilir.
  • Egzersiz ve hareket önemlidir: Düşük yoğunluklu aktiviteler lenf dolaşımını destekler.
  • Sıkı giysilerden kaçınılmalıdır: Kan ve lenf akışını zorlaştırabilir.
  • Ayakta çok kalmak ya da uzun süre oturmak: Şikayetleri artırabilir, pozisyon sık sık değiştirilmelidir.
  • Cerrahi geçirmiş hastalar düzenli takibi bırakmamalıdır: Operasyon sonrası takip ve kompresyon giysisi kullanımı önemlidir.
  • Psikolojik destek alınmalıdır: Lipödem hastalığı vücut algısını etkileyebileceğinden profesyonel destek gerekebilir.

Related Posts

Ayakların kokmasına neden olan hata bulundu: Sadece ter değil

Toplu taşıma araçlarında, ofislerde, hatta misafirlikte… Bazen bir çift ayakkabının içinden çıkan koku, en samimi ortamları bile sessizce dağıtabilir. Ayak kokusu, birçok insanın yaşadığı ama çoğu zaman konuşmaktan kaçındığı bir problem. Peki bu rahatsız edici durumun arkasındaki asıl neden ne? Uzmanlar yıllardır tartışılan bu sorunun en büyük sebebini nihayet net bir şekilde açıkladı.

Aşırı sıcaklarda kalp krizi riski artıyor

Prof. Dr. Emre Durakoğlugil, yaz aylarında artan sıcaklıkların kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Durakoğlugil, sıcak havaların kalbin iş yükünü önemli ölçüde artırdığına vurgu yaparak, “Bu durum kalp krizlerini tetikliyor, özellikle risk grubundaki kişiler için tehlike çanları çalıyor” dedi.

3 ay boyunca o belirtiyi umursamadı, meğer kansermiş: ‘Her yerime yayıldı’

Avustralya’da yaşayan 39 yaşındaki Krystal Maeyke, ilk karın ağrılarını hissettiğinde aklına gelen tek şey bir gıda intoleransı oldu. Sağlıklı besleniyor, düzenli spor yapıyor, yaşam tarzına özen gösteriyordu. Ciddi bir hastalıkla yüz yüze olduğunu düşünmedi bile. Ancak ağrılar geçmek yerine giderek arttı. Üç ay sonra hastaneye kaldırıldığında gelen teşhis hayatını alt üst etti.

Diyabet alarmı: Çocuklarda vaka sayısı artışta

Ülkemizde 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20’sinde Tip 1 diyabet görülüyor. Hastalığın görülme yaşı giderek düştüğünü, okul öncesi dönemde, hatta 1 yaşından küçük bebeklerde bile tanı konulabildiğini belirten Uzm. Dr. Jalilova, “Bu durum, ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının çocuklarda diyabet belirtilerini erken fark etmesinin önemini artırmaktadır” dedi.

Prof. Dr. Korkut: Yaz enfeksiyonlarında en büyük bulaş kaynağı ellerimiz

Prof. Dr. Korkut: Yaz enfeksiyonlarında en büyük bulaş kaynağı ellerimiz

Önemsiz başlayan ama… Sessiz ilerleyen tehdit

Prostat büyümesi çoğu erkekte yaşlanmanın doğal bir sonucu. Ancak ne zaman tehlikeye dönüşür, bunu bilmek hayat kurtarır. İyi huylu büyüme, kanser ve enfeksiyon birbirine karıştırılıyor. Belirtiler benzer ama tedavileri çok farklı.