ALS hastalarına müjde: İnsan dokusu gibi nefes alan yeni bir model geliştirildi

Amyotrofik lateral skleroz (ALS), istemli kas hareketlerini kontrol eden sinir hücrelerinin zamanla fonksiyonunu kaybetmesiyle gelişen ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır. Bu hastalık, beyin ile kaslar arasındaki iletişimin bozulması sonucu güçsüzlük, felç, konuşma ve yutma güçlükleri ile solunum sorunlarına neden olur. Kaliforniya Los Angeles’taki Cedars-Sinai Tıp Merkezi araştırmacıları, sporadik ALS’nin moleküler süreçlerini laboratuvar ortamında taklit eden cep boyutunda bir “organ-on-a-chip” modeli geliştirdi. Bu model, hastalığın erken evre biyolojik değişikliklerini gerçekçi bir şekilde yansıtarak hastalık mekanizmasının anlaşılmasına yardımcı olmaktadır.

ÇİP MODELİNİN DETAYLARI

Araştırmacılar, genç ALS hastalarından ve sağlıklı bireylerden alınan kan hücrelerini pluripotent kök hücrelere dönüştürdü. Bu kök hücrelerden, ALS’de etkilenen omurilik motor nöronları ve kan-beyin bariyerini taklit eden hücreler elde edildi. Bu hücreler, iki farklı kanala yerleştirildi ve sürekli olarak besleyici sıvı akışı sağlanarak insan dokusundaki kan dolaşımına benzer bir ortam oluşturuldu. Bu yöntemle hücreler daha uzun süre canlı tutulabildi ve ALS’ye özgü erken biyolojik işaretler gözlemlenebildi. Cedars-Sinai Regeneratif Tıp Enstitüsü Direktörü Clive Svendsen, bu teknolojiyi “insan dokusu gibi nefes alan ve akışkan bir ortam” olarak tanımladı.

ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ VE İLERİ ADIMLAR

Modelin önemli bir bulgusu, ALS motor nöronlarında glutamat adlı sinir iletişim kimyasalının aşırı aktif hale gelmesiydi. Bu durum, nöronların aşırı uyarılması ve ilerleyen dönemlerde hasar görmesiyle ilişkilendirilmektedir. Ayrıca, ALS tedavisinde kullanılan riluzole ilacının glutamat aktivitesini engelleme mekanizmasının desteklendiği görüldü. Nörolog Dr. Kimberly Idoko, bu modelin erken evre ilaç taramaları için önemli olduğunu ancak glial hücrelerinin henüz içermediğini belirtti. Araştırmacılar, modelin ömrünü uzatmayı ve kas hücrelerini dahil ederek hastalığın tam seyrini izlemeyi hedeflemektedir. Bu sayede hem hastalığın erken teşhisi hem de tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için önemli adımlar atılmış olacaktır.

Related Posts

Türkiye kıyılarında köpekbalığı sayısı artıyor mu?

Türkiye kıyılarında köpekbalığı sayısı artıyor mu?

Stop Killing Games kampanyası Avrupa’da gündem oldu

Accursed Farms adlı YouTube kanalının başlattığı “Stop Killing Games” kampanyası, yayıncıların ücretli oyunları erişilemez hale getirmesine karşı mücadele veriyor. Kampanya kısa sürede bir milyon imzayı aşarak Avrupa Komisyonu’nun dikkatini çekmeyi …

Tabiatta çalı mucizesi: Bilim adamları da şaştı kaldı

Avustralya’daki Curtin Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırma, avokado üretiminin geleceğinin doğal bitki örtüsüne bağlı olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, avokado bahçeleri yanına bırakılan doğal çalılıklar, çiçeklerin az olduğu dönemlerde …

Apple, iOS 26 için duyurmadığı özellikler üzerinde çalışıyor

Apple, haziran ayının başında yeni iOS 26 arayüzünü tanıttı ancak bu arayüz kullanıcılar tarafından eleştirildi.

Microsoft’un neden sualtı veri merkezleri var? İşin uzmanları anlattı

Microsoft’un sualtı veri merkezleri projesi Project Natick, teknoloji dünyasında yankı uyandıran bir deney olarak 2013 yılında başladı. Amaç, geleneksel veri merkezlerinin yüksek enerji tüketimi ve çevresel etkilerini azaltarak daha sürdürülebilir …

Dünyaca ünlü Çin markasından Tesla’yı kızdıracak hamle!

Katı hal batarya teknolojisine yönelik ilk adımını da bu hamleyle atan şirket, enerji yoğunluğu ve iyon iletkenliği gibi redikal engelleri aşmayı amaçlayan yeni bir elektrot tasarımına ilişkin patentini kamuoyuna ile paylaştı. Patent, katmanlı bir …