Denizaltı Çeliği ve OYAK
Denizaltı çeliği üretimi, yüksek teknoloji gerektiren önemli bir konu olduğu için Türkiye’nin ihtiyaçları, genellikle Avustralya gibi ülkelerden karşılanıyordu.
Fakat Ankara’nın savunma sanayii ürünlerinde karşılaştığı ambargolar, ulusal çözümlere yönelme ihtiyacını artırdı.
Finlandiya ve OYAK Ortaklığı
2019’da OYAK’ın Finlandiyalı Miilux firmasının çoğunluk hisselerini almasıyla yüksek mukavemet çelikleri üretme süreci hız kazandı.
Finlandiya’nın NATO üyeliği, firmanın kontrol rejimini kolaylık sağlarken, Ankara Finlandiya’nın NATO sürecini zırh çelik üretiminin transferi açısından doğru yönetti.
ZIRHLI ARAÇLAR İÇİN DE DEĞERLİ BİR KAZANÇ
Bu denizaltı çeliğinin, hata kabul etmeyen özel bir üretim malzemesi olduğunu söyleyen Kozan Selçuk Erkan, çeliğin suyun yüzlerce metre altında insan hayatının emanet edildiği bir ana unsur olduğuna vurgu yapıyor.
Erkan, zırh çeliği üretim kabiliyetinin, sadece deniz platformlarında değil, aynı zamanda kara araçları ve makine sektöründe de altın değerinde bir sanayi kazanımı sağladığına dikkat çekiyor.
Milli Çözümler, Tam Bağımsız Savunma Sanayii İçin ‘Olmazsa Olmaz’
Erkan, yerli çözümlere sahip olmanın, tam bağımsız bir savunma sanayii için ‘olmazsa olmaz’ gereklilik olduğunu ifade ediyor.
Daha Yüksek Dayanıklılığa Sahip Çelik Üretme Hedefi
OYAK Grubu, ısıl işlem çeliği üretiminde uzmanlaşmış Finlandiya merkezli şirket Miilux’u 2019’da satın aldı.
Super dayanıklı HY-100 çelik levhaların Ereğli Demir Çelik fabrikalarından temin edilerek, Manisa’daki Miilux OY tesislerinde işlendiği biliniyor. Şirketin, HY-100’den daha yüksek dayanıklılığa sahip olacak olan HY-130’u üretme hedefi bulunuyor.